24 yıl sonra yeniden tarım sayımı: ‘Üreticiyi ayaklarına çağırıyorlar’

Türkiye’de bugüne kadar 1927, 1950, 1963, 1970, 1980, 1991 ve 2001 yıllarında olmak üzere toplam yedi “genel tarım sayımı” yapıldı. 2001 sonrasında 24 yıl boyunca sayım gerçekleştirilmedi. Eski veriler üzerinden değerlendirmeler yapıldı. Bu yıl yeniden sayım yapılması kararlaştırıldı.

Temmuz 2025’te başlayan tarım sayımı ile bitkisel, hayvansal üretim faliyetlerine ilişkin arazi, hayvan, alet ve makine varlığı, sulama, iş gücü gibi tarım sektörünün yapısal boyutlarına ilişkin veriler derleniyor.

YA İNTERNET YA MÜDÜRLÜK

Ancak kritik önemdeki sayım için doğrudan çifçiye gidilmiyor. Tarım ile uğraşanlar ya da tarım arazisi olanlar ilçe tarım ve orman müdürlüklerine çağırılıyor. Çiftçi Kayıt Sistemi’nde kaydı bulunan çiftçilerin sayıma katılmaları zorunlu. Bunun dışında tarım arazisi olan yurttaşlara da telefonla mesaj gönderilip ilçe tarım müdürlüklerine gelmeleri isteniyor. İlçe tarım müdürlüklerinde görevlendirilen TÜİK personeli aracılığıyla yurttaştan kendilerine yöneltilen sorulara yanıt vermesi isteniyor. Çiftçiye, örneğin kaç tavuğu, kaç ineği olduğu, traktörü bulunup bulunmadığı, tarlasını ne için kullandığı, bu tarlaları nasıl işlediği gibi sorular yöneltiliyor.

Çiftçilerin verdikleri bilgiler doğrultusunda anketler dolduruluyor. Bunun dışında ilçe tarım müdürlüklerine gitmeden, TÜİK’in internet sayfasından e-devlet yoluyla da anketler doldurulabiliyor. Ancak çiftçi internet üzerinden anketi doldurmakta zorlanıyor. İlçe tarım ve orman müdürlüklerine gitmeyi tercih ediyor. Yani şimdilik sayım için doğrudan köylere, mahallelere gidilmiyor. Çiftçi tarım müdürlüklerine çağrılarak ya da internet üzerinden anketi yanıtlaması isteniyor.

BEYANA DAYALI

Sayım, çiftçinin beyanı üzerinden yürüyor. Beyana dayalı sayımın ne kadar gerçekçi olduğu ise soru işareti yaratıyor.

VERİLER SAĞLIKLI DEĞİL

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi, CHP Manisa Milletvekili Vehbi Bakırlıoğlu, tarım sayımının yöntemini eleştirerek, “Elinizdeki hiçbir veri sağlıklı değil. Yıllar sonra tarım sayımı yapılıyor ancak çiftçiyi, üreticiyi ayağınıza çağırıyorsunuz. Yerinde sayım yapmıyor, üreticinin beyanını esas alıyorsunuz. Elinizde bozuk pusulayla okyanusta yol almaya çalışıyorsunuz. Geminin karaya oturmasına az kaldı ama siz ‘hedefe az kaldı’ diyorsunuz” değerlendirmesini yaptı.

‘KÜPE SİSTEMDEN DÜŞÜLMÜYOR’

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın açıkladığı verilerin de tartışmalı olduğuna dikkat çeken Bakırlıoğlu, “Büyükbaş hayvan sayısının yüzde 3.65, küçükbaş hayvan sayısının yüzde 11.6 arttığını söylüyor. Oysa ahırdaki sayı ile envanterdeki sayı birbirini tutmuyor. Hayvanlar kesilmiş ancak küpeleri halen sistemde gözüküyor. Üretici sizin berbat yönetiminiz nedeniyle sağdığı hayvanı kesime göndermiş ancak kredi kullandığı için küpesini sistemden düşmüyor” dedi.

Et fiyatlarındaki artışa işaret eden Bakırlıoğlu, “Madem üretim arttı, verimlilik arttı; neden et fiyatları yükselmeye devam ediyor? Almanya’da kıyma 9 Avro. Avrupa’nın en fazla hayvan varlığına sahip ülkemizde kıyma 750 TL’ye yaklaştı, yani 15.6 Avro ediyor. Bunun nedeni ne? Neden canlı hayvan ithalatından vazgeçemiyoruz? Neden et ithalatından vazgeçemiyoruz? Neden milyarlarca dolar ithalat yapıyoruz, neden bağımlı hale geldik?” sorularını yöneltti.

‘YURTTAŞ ET KUYRUĞUNDA’

Bakırlıoğlu, Türkiye’nin Avrupa’nın gerisinde kaldığına dikkat çekerek, “Kişi başına düşen büyükbaş hayvan sayısı, et ve süt üretim miktarları dikkate alındığında Türkiye birçok Avrupa ülkesinin gerisinde kalıyor. Hayvan varlığı ithalatla artırılmış, maliyetler ithalata dayalı, vatandaş ise et kuyruğunda. Türkiye kendi kendine yetemiyor, her kalem dışa bağımlı hale gelmiş” dedi.

‘İTHALATLA ŞİŞİRİLEN RAKAMLAR’

Son yıllardaki ithalat rakamlarına işaret eden Bakırlıoğlu, şunları söyledi:

“Türkiye son 10 yılda milyonlarca baş canlı hayvan ithal etti. Sadece 2024 yılında yaklaşık 600 bin baş sığır ithal edilirken, kırmızı et ithalatı da rekor seviyelere ulaştı. Aynı dönemde toplam canlı hayvan ithalatı 1 milyonu aştı. 2015-2024 yılları arasında Türkiye’de hem canlı hayvan hem de et ithalatında ciddi bir artış yaşandığını görüyoruz. 2015 yılında 320 bin baş olan canlı hayvan ithalatı, yıllar içinde düzenli şekilde yükselerek 2024 yılında 1 milyon 20 bin başa ulaşmıştır. Aynı dönemde et ithalatı ise 2015’te 45 bin ton iken, 2024’te 185 bin tona çıkmıştır. Bu veriler, hayvan varlığındaki artışın temel sebeplerinden birinin doğrudan ithalat olduğunu açıkça gözler önüne sermektedir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir